İZMİR KARŞIYAKA BELEDİYESİ EL EMEĞİ PAZARI DÜZENLEDİ: KADIN ÜRETİCİLER OMUZ OMUZA

İzmir Karşıyaka Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak El Emeği Pazarı düzenlendi. Kadın emeğini destekleme amacı taşıyan pazar, üç gün boyunca Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda halka açıldı.

El Emeği Pazarı’nda ev yapımı mumlar, mozaikler, şallar, çantalar, amigurumiler ve daha fazlası yer aldı. Kadın üreticiler, düzenlenen pazarda hem ürünlerini sergileme hem para kazanma fırsatı yakaladılar. Kadın üreticilerden İzKeramikos’un sahibi seramik ustası Şeyda Süleymanoğlu bu fırsatı nasıl yakaladığını şu sözlerle aktardı:

‘’Sosyal medya üzerinden Karşıyaka Belediyesi'ni takip ediyordum ve bu işle ilgili pazar arayışındaydım. Nitekim geçtiğimiz günlerde Kadınlar Günü için bir ilan paylaştıklarını görünce başvurdum. Başvurunun son günü olması dolayısıyla pek şansım olacağını düşünmemiştim ama ürünlerimi görmek istediler ve uygun buldular. Bu şekilde kendiliğinden benim için gelişmiş oldu’’.

Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Bölümü mezunu olan Süleymanoğlu; işe ilk olarak heykelle başladığını, daha sonra seramiğe yöneldiğini ve her iki alan arasında gidip gelse de şu anda seramiğin daha eğlenceli geldiğini ifade etti. Bu işe başlama sebebini ise şöyle açıkladı:

‘’Ezelden beri olan doğayı şekillendirme ve biraz da kendi rengimi katma olanağından kaynaklıydı. Çünkü ana maddesi toprak olan çamurla, kille çalışıyorum ve üzerine sürdüğüm cam yapılı sır da doğadan gelen bir madde. Ayrıca yaptığınız seramiği masanın üzerine koyabilmek, duvara asabilmek ve onunla bir çay ya da kahve içebilmek etkili oldu’’.

‘’YOLUM HER HÂLİYLE GÜZELKEN BENCE BEN HOŞ GELDİM’’

Sahibi olduğu İzKeramikos’un anlamını kendi yazmış olduğu şu dizelerle ifade etti:

‘’Her dokunuşta değişecek olan çamura ruhumdan gelene aracı olan el izimle imzamı atmaya geldim. Tüm canlıların parmak izi birbirinden farklı iken kendi el izimden çıkanları görmeye geldim. Yolum her haliyle güzelken bence ben hoş geldim‘’.

Ayrıca Türkçe’de seramik anlamına gelen keramikos kelimesinin Yunanca’dan geldiğini ve bir tarafı Yunan olduğu için suyun öteki tarafına da dokunmak istediğini belirtti.

İlham aldığı kişilerin tamamen Avrupa’dan olduğunu belirten Süleymanoğlu, sebebinin onların bu konuda gerçekten hem iyi hem ülkesel olarak ekonomik durumlarının iyi olmasından ötürü büyük bir avantaj taşımalarından kaynaklandığını söyledi.

Kadınlara seslenen Süleymanoğlu, ‘’Kendinizi ezdirmeyin, gücünüzü fark edin. Yapamayacağınız hiçbir şey yok’’ dedi.

El Emeği Pazarı’nda, yapmış olduğu amigurumileri sergileyen kadın üretici Hüsniye Dutçu; bu işe nasıl başladığını şöyle anlattı:

‘’Ben, ev hanımıyım. Amigurumiye 15 sene oldu. Evlere ve kurslara gidip öğretiyordum. Eşe, dosta veriyordum. Ardından satış yapmaya karar verdim. Yaklaşık 7 senedir kermeslerde ve internet üzerinden yaptığım ürünleri satıyorum’’.

Yaptığı işin önemini hem dinlendirici olması hem ortaya çıkan ürünlerin mutluluk vermesiyle açıklayan Dutçu, bu işi paraya dönüştürebilme açısından kendisine ve ailesine katkıda bulunduğunu söyledi. Ayrıca yeni insanlar tanıyarak çevre edinmesinin kendisi için paha biçilemez bir şey olduğunu da ekledi.

‘’HAYATTAN ZEVK ALSINLAR, ÜRETİCİ OLSUNLAR’’

Kadınların kendileri için bir şeyler yapmalarını tavsiye eden Dutçu, ‘’Hayattan zevk alsınlar, ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışsınlar. Mesela kadın arkadaşlarımızdan bazıları mum, oyuncak, takı yapıyorlar. Eğer böyle marifetleri olan kadınlar varsa bunları kendilerine saklamasınlar. Yapıp paylaşsınlar, üretsinler, üretici olsunlar’’ dedi.

Yapmış olduğu mozaikleri sergileyen kadın üretici Nurgül Ozan Alp, işinden emekli olduktan sonra bir sanat dalıyla uğraşmak istediğine karar vermiş. Pandemi döneminde araştırmalarına devam eden Alp, ‘’Mozaik zaten aklımda vardı. Öncelikle özel bir kursa başladım. Daha sonra kendim yapmaya başladım. Yaklaşık 3 senedir kermeslerde ve panayırlarda arkadaşımla beraber satış yapıyoruz. Mozaikte hediyelik eşya üzerine satış yapıyoruz. Bunun haricinde büyük eşya ve büyük parça çalışmalarımız da var’’ dedi.

Mozaiğe olan ilgisinin görsel görme, okuma ve tarih bilgisiyle geliştiğini belirten Alp, ailesinde de sanatla uğraşan kişiler olduğunu söyledi.

Mozaiklerinde kullanmış olduğu lotus figürünün farklı anlamları olduğunu ifade eden Alp;

‘’Lotus çiçeği çalışmalarında 7 çakra rengini kullanıyoruz. Bu çakraların hepsinin değişik anlamları var. Ben genellikle mavi tonunu tercih ediyorum. Çünkü hem bu rengi seviyorum hem bilgelik anlamına geliyor. Yeşil; uyum, denge anlamına gelirken mor; saflık ve yüksek bilinç anlamına gelir’’ dedi.

Ayrıca, kullanmış olduğu diğer figürlerden melek, nar ve yoncanın; yüzyıllardır insanlara şans getirdiğine inanıldığını ve bu yüzden bu tarz objeleri çok fazla kullandıklarını ekledi.

‘’KADINLAR OLARAK İSTEDİĞİMİZ TEK ŞEY DESTEK GÖRMEK’’

Günlerce uykusuz kalarak çok büyük emekle yaptıkları ürünlerin hem belediyenin hem halkın gereken değeri vermesini isteyen Alp ‘’Sadece beğenildiği zaman bile çok mutlu oluyoruz ama onun haricindeki farklı bir şeyle karşılaştığımız zaman inanın hem modumuz hem de üretim gücümüz düşüyor’’ dedi.